Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
110 syf.
8/10 puan verdi
Mevlana Celaleddin Rumi'nin rubaileri, benim için bir ruh beslenmesi ve derin bir yolculuk niteliği taşıyor. Rumi'nin kelimeleri, kalbimi dokunuşlarıyla yumuşatıyor ve ruhumu besliyor. Her bir rubai, derin bir bilgelik ve anlayışla yazılmış, insanın varoluşsal sorularına dokunuyor ve içsel bir aydınlanma sağlıyor. Rumi'nin şiirlerindeki mistik atmosfer, beni hayatın derinliklerine götürüyor ve evrensel bir bağlantı hissetmemi sağlıyor. Onun dilindeki sevgi ve hoşgörü, beni derinden etkiliyor ve içsel bir huzur veriyor. Rubaileri, insanın iç dünyasına dokunan ve onu daha derin bir anlayışa yönlendiren kutsal metinleri andırıyor âdeta. Rumi'nin öğretileri, benim için bir kılavuz ve bir ilham kaynağıdır diyebilirim.
Rubailer
RubailerMevlana Celaleddin-i Rumi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20072,069 okunma
17 Nisan 1940'ta kabul edilen Köy Enstitüleri Kanunu ile birlikte Tarım Bakanlığı'nın saptadığı 11 değişik yörede köy enstitüleri açıldı. 1937-38'de açılmış olan 3 öğretmen okulu da enstitüye dönüştürüldü. Enstitüye alınacak çocuklar 5 yıllık köy okullarını bitirenler arasından seçiliyorlardı. Enstitüde 5 yıl okuyorlar, fakat bu
Sayfa 238
Reklam
202 syf.
·
Puan vermedi
Ömer Hayyam: doğum ve ölüm tarihleri çeşitli kaynaklara göre farklılık gösterse de, II. yüzyılın ortalarında doğduğu, 12. yüzyılın ilk çeyreği civarında öldüğü kabul edilen İranlı şair, felsefeci ve bilim adamı. Günümüzde ise, daha çok "rubai" türünün yaratıcısı olarak kabul gören Hayyam'ın dörtlükleri, Türkçe'ye Yahya Kemal ve Abdülbaki Gölpınarlı başta olmak üzere pek çok kez çevrildi. Sabahattin Eyüboğlu'nun çevirisi de, bunlar arasında en sevilenlerinden biri. Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973), Hasan Âli Yücel'in kurduğu Tercüme Bürosu'nun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biriydi. Tek başına ya da "imece" birlikteliğiyle yaptığı çeviriler, Hayyam'dan Montaigne'e, Platon'dan Shekespeare'e hep, dünya kültürünün doruk adlarındandı.
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,3bin okunma
128 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Puanım 3/5 (%58/100) Roma tarihi başta olmak üzere bütün Dünya tarihinde çok önemli yer edinmiş Cicero ve Brutus'un mektuplarını okumak güzeldi. Asıl mektupların olduğu kısım çok uzun değildi. Sunuş ve kitabın sonundaki kısımlar çok ilgimi çekti. Zaten Hasan Ali Yücel serisindeki birçok kitapta böyle ek bilgiler yer alıyor. Tarih, siyaset, politika, ekonomi vb. konular çok ilgimi çekmediği için bayıldım diyemeyeceğim ama değerli bir kitap olduğu ortada ve birçok farklı şey öğrendiğimi de fark ettim. Bahsettiğim alanlara ilginiz varsa eminim ki kitap çok hoşunuza gidecektir. Sadece mektupları okuyup geçmeyin kitapta gerçekten çok yararlı ek bilgiler de var.
Brutus İle Mektuplaşmalar
Brutus İle MektuplaşmalarMarcus Tullius Cicero · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260 okunma
Tabii sol partiler de kuruldu. Onlar da DP ve CHP'nin karşısındaydı. Türk solunun bu zayıf ve heyecanlı döneminde partilere üye olan gençlerin hayatını İçişleri Bakanlığı kararttı. CHP ve muhalefet arasında sağ-sol kavgası Hasan Ali Yücel ve Kenan Öner arasında patladı. Maalesef glachan CHP, ünlü Milli Eğitim Bakanı'na bu davada sahip çıkmadı. CHP'li bakan solcuları korumakla suçlanıyordu; aynı sıralarda CHP'nin üyesi olan Hüseyin Cahit Yalçın da Tanin gazetesinde DP'lileri solcu ve Moskova ağzıyla konuşmakla itham ediyordu
"Dökülen masum kanın her damlası, Hataları yüzünden kılıçların çekilmesine neden olan, İnsanların ömürlerini mahveden kişiye karşı Atılan bir çığlık, haykırılan acı bir şikâyettir." * William Shakespeare, Kral V. Henry, çev. Hamir Çalışkan, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi, I. Perde, 2. Sahne, s. 8-ç.n.
Sayfa 27 - Ren
Reklam
Hasan Ali Yücel,her fırsatta radyodan hararetli anlatıyordu Köy Enstitüleri. Bir de bir sonra kapısına kilit vurulacak olan o enstitüler yoksul ve cahil Anadolu için umuttu.
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
"Dediğim dedik" diyenlerin çoklukta olduğu memleketlerde demokrasiden bahsetmek, âmiyane, fakat doğru bir söyleyişle "Müslüman mahallesinde salyangoz” satmaya benzer.
Hürmet kisvesi altında otoriteyi sorgulamamak geleneğinin Hasan-Ali'yi hukuk fakültesinden uzaklaştırdığından yukarıda bahsetmiştim. Aynı zararlı gelenek bugün her derecede okullarımızda, hatta evlerde, akılcı bir eğitimin yapılabilmesinin önündeki en önemli engellerden birini oluşturmaktadır.
Reklam
Atsız, Büyük Doğu'da: Necip Fazıl Kısakürek'in Büyük Doğu dergisi 10. defa 06 Mart 1959 -16 Ekim 1959 tarihleri arasında haftalık olarak 33 sayı çıkar. Atsız'ın “Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferleri ve Çektiklerimiz” başlıklı hatıraları 33 hafta boyunca bu dergide tefrika edilir. Büyük Doğu'daki tefrikanın önsözünde Atsız, 1944 hadiselerini bir tiyatro oyununa benzetmiştir: "Her dramın bir baş kahramanı olur. Hepsi de birbirinden üstün olmak üzere bunun üç kahramanı var: Hasan Âli Yücel, Falih Rıfkı Atay, Nevzat Tandoğan... Hiçbir şövalye romanında eşi olmayan üç kahraman, üç silahşor Ortaklaşa bir tarafları da var: Üçünün de kökü Türk değil." (Atsız 1992: 68-69). Falih Rıfkı Atay o günlerde Dünya gazetesi başyazarıdır; 12 Mayıs 1959'da Büyük Doğu ve yazarı Atsız aleyhine neşren hakaret davası açar (Cumhuriyet gazetesi, 12 Mayıs 1959; Akgöz 2016: 213'ten). Büyük Doğu'nun bu döneminde Atsız'ın bir başka eseri de tefrika edilir. Hiciv romanlarının ikincisi Z Vitamini. Derginin 03 Temmuz 1959-17 Temmuz 1959 sayılarında (18, 19, 20. sayılar) üç hafta.
Nereden nereye...
Humanizma ruhunun ilk anlayış ve duyuş merhalesi, insan varlığının en müşahhas şekilde ifadesi olan sanat eserlerinin benimsenmesiyle başlar. Sanat şubeleri içinde edebiyat, bu ifadenin zihin unsurları en zengin olanıdır. Bunun içindir ki bir milletin, diğer milletler edebiyatını kendi dilinde, daha doğrusu kendi idrakinde tekrar etmesi; zekâ ve
Keleş Adının anlamı.
- Yaşa be Sıfır (Sıfır Beşeri Şef'in, Hasan Ali Yücel'e koyduğu numaradır.)! Sen ne Keleş adamsın böyle! Hasan Ali’nin yüzü değişti ve yüreği hızla çarpmaya başladı. Bu korku keleş diye tahkik olunmaktan değil, şefin güvenini kaybetmiş olmak ihtimalinden doğuyordu Beşeri Şef, onun yüzündeki değişikliğin farkındaydı. Gülümsedi: Ne o Sıfırım! Keleşliği beğenmedin mi? Keleş bizim halkın dilinde güzel demek değil mi? Bizim altı kazıktan, şey altı oktan birisi halkçılık olduğuna göre halkın ağzını kullanmaya mecbur değil miyiz? Siz hepiniz bütün bakanlarım gayet yakışıklı adamlarsınız. Bu kadar yakışıklı olmak için şüphesiz anne ve babaların da güzel olması lâzımdır. Şu halde hepiniz keleşoğlu keleşsiniz; öyle değil mi?
Sayfa 117Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.